Manisa’da Zorlu Budama Dönemi: Üzüm Üreticileri Maliyetleri Kısıyor
Manisa’nın bereketli topraklarında yer alan Sarıgöl ilçesi ve çevresindeki üzüm bağlarında, her yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun bir budama sezonu başladı. Ancak bu yıl, artan işçilik ücretleri, çiftçileri alternatif çözümler bulmaya zorluyor. Geçmiş yıllara göre belirgin şekilde yükselen üzüm budama maliyeti, üreticileri adeta aile boyu bağlara indirerek kendi emeğiyle bu süreci yönetmeye itti.
Sarıgöl Ziraat Odası’nın Açıklaması ve Üreticinin Tepkisi
Sarıgöl Ziraat Odası tarafından belirlenen günlük budama yevmiyesinin 1.500 liraya yükselmesi, bölgedeki üzüm üreticileri için önemli bir maliyet kalemi oluşturdu. Bu yeni ücret tarifesiyle çalışmaya başlayan profesyonel budama ekiplerinin yüksek maliyetleri karşısında, birçok üretici kendi çözümünü kendi üretmeye karar verdi. Kendi makaslarını ve budama testerelerini kapan çiftçiler, eşleri, çocukları ve diğer aile üyeleriyle birlikte adeta bir seferberlik ilan ederek bağlarının yolunu tuttu.
Aile Emeğiyle Maliyetler Nasıl Düşüyor?
Üzüm üreticisi Ramazan Karahan, bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Budama işi mart sonuna kadar devam ediyor. Hava şartları elverdiği sürece biz de bağımızdayız. Eşimle, kayınpederimle hep birlikte çalışıyoruz. Bu sayede ciddi bir masraftan kurtulmuş oluyoruz.” Karahan’ın bu açıklaması, bölgedeki pek çok üreticinin ortak gerçeğini yansıtıyor. Aile bireylerinin gönüllü katılımıyla hem iş gücü maliyetleri minimize ediliyor hem de bağlara daha fazla özen gösterilerek bakım kalitesi artırılıyor.
Budama Maliyetlerinin Ekonomik Etkileri ve Üreticinin Beklentileri
Artan girdi maliyetleri ve işçilik ücretleri, tarımsal üretimin her alanında olduğu gibi üzüm yetiştiriciliğinde de çiftçilerin belini büküyor. Özellikle budama gibi yoğun emek gerektiren süreçlerde bu durum daha net hissediliyor. Üzüm budama maliyetindeki bu artış, yerel ekonomiyi de doğrudan etkiliyor. Üreticiler, devletten veya ilgili kurumlardan bu maliyet artışlarına yönelik destekler beklerken, şimdilik kendi imkanlarıyla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ailece yapılan budama, sadece bir maliyet azaltma yöntemi değil, aynı zamanda nesilden nesile aktarılan bir tarım kültürü geleneğinin de yaşatılması anlamına geliyor. Sarıgöl’deki bu tablo, Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerin benzer zorluklarla mücadele ettiğinin de bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Bu durum, tarımsal politikaların ve destek mekanizmalarının gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki çağrıları da beraberinde getiriyor.
Bağ Bakımında Ailenin Rolü ve Geleceğe Yönelik Umutlar
Üzüm bağlarının verimli ve kaliteli ürün verebilmesi için budama işlemi büyük önem taşıyor. Doğru yapılan bir budama, hem ağacın sağlığını koruyor hem de meyve verimini ve kalitesini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, aile bireylerinin bu sürece dahil olması, budamanın daha titiz ve özenli yapılmasını da sağlıyor. Üreticiler, bu zorlu süreçte aile bağlarının güçlendiğini ve ortak bir amaç etrafında bir araya gelmenin motivasyonlarını artırdığını belirtiyor. Gelecek sezonlarda da bu geleneğin devam etmesi ve zorlu ekonomik şartlara rağmen üzümcülüğün sürdürülebilir olması en büyük temennileri arasında yer alıyor. Üzüm budama maliyetinin düşürülmesi noktasında aile emeği bir çözüm olarak öne çıksa da, kalıcı ve yapısal çözümlerin de hayata geçirilmesi gerektiği aşikar.
